Aman
çocuklar ne anlar Felsefeden, yapma Allah aşkına diyorsanız. Yada bizim
toplumda “Felsefe yapama kardeşim” diyerek felsefeyi,felsefe severleri ve onca
filozofu alaya alıyorsanız. Felsefenin günlük hayatta işe yaramayacağını
düşünüyorsanız. Öncelikle aşağıdaki sorulara yanıt verin ve lütfen yazının
devamını okuyun.
“Biz mi
teknolojiyi kontrol ediyoruz, yoksa teknoloji mi bizi kontrol ediyor?”
“Bir şeyi
bildiğinizi nasıl anlarsınız?”
“Hiçbir şey
düşünmüyor olmak mümkün mü?”
“İnsanları veya
sahip oldukları görüşleri eleştirmeli misiniz?”
Bu arada sorular hakkında
düşünmeye başladınız ve sorulara cevap verdi iseniz sizde felsefe yaptınız demektir.
Gelelim konumuza.
Merhabalar bugün sizlere bir kitap tanıtımı yapmak istiyorum.
Kitabımızın adı: Çocuklar İçin Felsefe.
Kitabın yazarı: David A. WHITE
Kitabın yayın evi: ODTÜ Yayıncılık
Çocuğumla
güzel bir sohbet ederken aynı zamanda bir şeyler öğrenmesini nasıl sağlarım
diyorsanız kitap tam size göre.
Öncesinde çocuklar için
felsefe neden önemli? sorusunu sormakla başlayayım.
Benim bu merakım okuduğum
bir haberle başladı.
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150710_felsefe_basarida_etkili
internet sitesinde yayınlanan haberde,
Araştırma
kapsamında İngiltere'de bulunan 48 okuldan 9 ve 10 yaşlarında 3 bin öğrenci
birer saatlik sorgulama, mantık ve argüman geliştirme dersine katıldı.
Eğitim Vakfı
Fonu'nun yaptığı çalışmada öğrencilerin okuma ve matematik seviyelerinde bir
yıl içinde ortalama olarak iki ay süresince iyileşme gözlendi.
Çocuklar için
Felsefe (P4C) isimli programda dezavantajlı gruplardan gelen öğrencilerin yazma
yeteneklerinde de iyileşme gözlendi.
Program Fonu yoksul çocuklar için ayrılan paranın en
yararlı şekilde nasıl kullanılması gerektiğine dair yaptığı çalışmanın bir
parçası.
Araştırmaya katılan dezavantajlı çocukların -
yoksulluk yardımından faydalanan çocukların - okuma yeteneklerinde dört ay
içinde, matematik yeteneklerinde üç ay içinde ve yazma yeteneklerinde iki ay
içinde iyileşme gözlendi.
Nasıl uygulanıyor?
Tipik bir felsefe sınıfında çocuklarla yapılan
uygulama şöyle: Öğretmen ve öğrenciler bir daire etrafında otururlar ve
ilgilerini çekebilecek bir video klip izlerler ya da bir haber okurlar.
Sonrasında sessizce konu üzerine düşünürler.
Arkasından sınıf küçük gruplara ya da çiftlere
ayrılarak konu hakkında soruları tartışırlar. Sonra tüm sınıf tartışma için
biraraya gelir.
Tartışılan konular arasında örneğin sağlıklı bir
kalbin, kendi sağlığına dikkat etmemiş bir hastaya nakledilmesi doğru mudur
gibi başlıklar bulunuyor.
Araştırma ekibinin başındaki isim olan Profesör
Stephen Gorard, felsefe dersinin "Özellikle yüksek dezavantajlı gruplardan
gelen çocuklar için işe yaradığını" söylüyor. Gorard "Bu bizim için
dezavantajlarla başetmek konusunda oldukça cesaret verici" diyor.
Araştırmaya göre öğrenci başına 30 sterlin harcanarak
verilecek felsefe dersleriyle okullar dezavantajlı öğrenciler için ayrılan
parayı verimli şekilde kullanabilir.
Haberini okuduktan sonra,
araştırmaya başladım. Gerçekten bu olabilir mi? Türkiyede bununla ilgili birkaç
kaynak kitap buldum. Bunların arasında Tüdem yayıncılıktan çıkmış “Filozof
çocuk” serisi ve Günışığı yayınlarından çıkmış “Çıtır Çıtır Felsefe” serisi
kitapları bulunmakta.
Bunların yanı sıra bir de
sizlere tanıtacağım kitap “Çocuklar İçin Felsefe” kitabı bulunmakta.
Neden bu kitabı seçtiğime
geçmeden önce bir konuya açıklık
getirmek gerekiyor.
Çocukara felsefe öğretmek
demek, felsefe tarihi anlatmak demek değil. Yani şu anda okullarımızda verilen
felsefe dersleri genellike felsefe tarihi anlatmakta.
Hangi düşünür hangi
konuda ne söylemiş, ne zaman söylemiş, bu söylediği ile ne anlatmaya çalışmış
vb.
Burada bahsedilen felsefe
ise daha çok felsefi düşünme yöntemelerinin çocuklara
öğretilmesi.
Bizde
orta okullarda düşünme eğitimi adlı bir seçmeli ders var. O derste de güzel
etkinlikler planlanmış. Ancak o ders biraz daha yaratıcı düşünme ile
ilişkilendirilmiş. Olaylara farklı başkış açısı ile bakabilme becerisi ve
aslında birazda tasarım üzerine şekillendirilmiş.
Bizim burada konuştuğumuz
felsefe ise daha çok sorma, sorgulama ve karşıt görüşle bakma olarak değerlendirilebilir.
Biraz karışık gelmiş
olabilir. Örneklendirelim isterseniz
Kitaptan bir soru ile
başlayayım “Kimin
arkadaşınız olduğunu nasıl anlarsınız?”
Soruyu
sorup çocuklara doğru yanlış, evet hayır yada seçenekli bir etkinlik sunulmakta
ve sonucunda seçtiği seçenek sorugulanmaktadır. Her etkinlikte bir filozofun da
tanıtılıyor olması, filozflararın bu konu hakkında ne düşündükleri neler
söylediklerinin verilmesi harika olmuş.
Kitabı neden şeçtiğime
gelirsek eğer. Kitap sorularla felsefe anlatmayı seçmiş ve uygulayıcı için bir
klavuz kitap niteliğinde.
Kitap etkinlikler olarak planlanmış, her soru için bir etkilik mutlaka
var. (Hatta öğretmen klavuz kitabı niteliğinde diyebiliriz.)
Evde, okulda çocuklarla başarılı bir şekilde rahatça uygulanabilecektir.
Kitap 4 bölümden oluşmakta.
1.Bölüm : Değerler
2.Bölüm : Bilgi
3.Bölüm: Gerçeklik
4.Bölüm : Sorgulayıcı Düşünme
Her bölüm 10 sorudan oluşmakta.
Ve sorularla birlikte konu ile ilgili
felsefi bilgi de verilmektedir. Ayrıca soruların sonrasında “Daha Fazla Düşünmek İçin”
diye bir bölüm açmışlar. Beni çok etkiledi. Konu üzerinde daha fazla araştırma
yapmanızı ve konuyu daha derin öğrenmeniz için sormanız gereken sorulara
örnekler vermişler.
Böylelikle çocukları
araştırmaya teşvik etmişler.
Kitabın sonunda
uygulayıcı yada öğretmen için konuyu daha iyi nasıl anlatacağını, dikkat etmesi
gereken noktaları belirten “Öğertmen ipuçları” bölümü
ayrı bir güzellik katmaktadır.
Aryıca kitabın son
bölümünde “Filozof
Değilseniz Bir konu nasıl felsefi hale getirilir?” Kısmı , bir olaya
nasıl felsefi bakılabileceği ile harika bir bölüm olmuş.
Kitap “Her şey hakkında merak
uyandıracak 40 Eğlenceli Soru” ile başlamış.
“Adaletli ve hakkaniyetli bir insan mısınız?”
“Eğlenmek sizi çalışmaktan daha mı fazla mutlu eder?”
“Doğru olduğunu düşündüğünüz bir şeyi, doğru yapan nedir?”
“Mantıklı bir şeyin anlamış olması mümkün mü?”
Sonuç olarak ben oglumla birkaç
soruyu denedim. Oğlum 4 yaşında olduğu için tam bir şeyler ortaya çıktı diyemem.
Ama beni asıl sevindiren. Bana “Baba düşündüm de….diye
başlayan cümleler kurması oldu. Okul açılması ile bu yöntemi öğrencilerimle denemek istiyorum. Bakalım nasıl sonuçlar alacağız.