Eleştirel Düşünme
Son
zamanlarda çokça karşımıza çıkan bir söylem. 21.yy becerileri içerisinde
mutlaka olması gerekenlerden bir tanesi. Ancak kavram biraz karışık geliyor. Çünkü
bizim toplumda eleştirmekte eleştirilmekte pek sevilmez. Peki ama nedir bu eleştirel
düşünme. Hadi gelin biraz irdeleyelim.
Eleştiri:
1.Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış
yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit
2.Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle
değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü, tenkit,
kritik
3.Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu
inceleme, sınama, yargılama…
Öyle olduğunu söylüyor TDK.
Aslına bakarsanız bizim toplumda eleştiri iki çeşittir.
Bunlardan biri yapıcı eleştiri, diğeri ise yıkıcı eleştiridir. Biz genellikle
yıkıcı olanı kullanmayı severiz. Konuşmamıza birazda çok bilmişlik ekledik mi ,
tamam olmuştur işte. Bu sebepten pek sevilmez bizim toplumda eleştiri.
Ancak yapıcı eleştiri bir konunun daha iyi nasıl yapılması
yada daha farklı nasıl yapılması gerektiği konusunda mutlaka olması gereken bir
durumdur.
Giydiğiniz kıyafetin size yakışmadığını aslında bunun diğer
renginin size daha çok yakışacağını söylemek, yapıcı bir eleştiridir. Ama biz
bunu pek öyle anlamayız.
Yıkıcı eleştiri, nasıl olması gerekirdi? Sorunsuna pek cevap
veremez. Sadece kötü olduğunu yada beğenmediğini ifade eder.
Ancak yapıcı eleştiri mutlaka bir çözüm yolu sunar. Ve
aslında sizin gelişmeniz için gerekli olan bir durumdur.
Düşünme kelimesine gelince
1.Düşünmek işi, tefekkür
2.Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın
bağımsız ve kendine özgü durumu
3.Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları
ve biçimleri kavrama yetisi (TDK)
Düşünme denildiğinde, Düşünüyorum, öyleyse varım; René
Descartes'ın Batı rasyonalizminin kurucu elementi olan felsefi
sözüdür.
Descartes önce dört kural saptadı:
1. Açık seçik ve belirgin fikirler dışında
hiçbir şeyi kabul etmemek.
2. Her sorunu çözümü için gerekli sayıda
parçalara ayırmak.
3. Düşünceleri basitten karmaşığa doğru
sıralamak.
4. Gözden kaçmış bir şey olup olmadığını
sürekli kontrol etmek.
Sonra bu kuralları izleyerek şöyle düşündü.
Duyularımız bazen bizi aldattığına göre,
hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını farzetmeliyim.
Burada sobanın karşısında oturduğumu nasıl
bilebilirim.
Bundan emin olamam. Rüya ya da hayal görüyor
olabilirim.
Ya da muzip bir şeytan benimle oyun oynuyor olabilir.
Kuşku duymayacağım tek şey, bir şey düşünüyor olmam. Rüya
gördüğümü, benimle alay edildiğini ya da bir bedenim olmadığını düşünsem bile
bu böyle.
İşte buldum!
Düşünüyorum, öyleyse varım! (https://tr.wikipedia.org/wiki/Cogito_ergo_sum)
Günlük hayatımızda hemen hemen en çok yapığımız eylemlerden
bir tanesidir aslında düşünmek. Bir çok kişi düşünme eyelemini hayal kurma
eylemi ile birleştirmeyi sever. Ve hayalleri ile mutlu olurlar. Sizlerinde
mutlaka aklından geçirdiği ve olmasını istediği düşünceleriniz vardır.
Düşünmek kelimesi aynı zamanda aklı selim insanlar için en
önemli eylemlerden bir tanesidir.
Örneğin yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde düşünmek kelimesi tam
84 ayrı yerde geçmektedir.
Yine tüm bilimsel olaylarda en önemli eylem düşünmek olarak
görülmektedir.
Peki iyi ama eleştirel düşünce nedir?
Eleştirel düşünme; kuşku temelli sorgulayıcı bir yaklaşımla
konulara bakma, yorum yapma ve karar verme becerisidir. Sebep-sonuç ilişkisini
bulma, ayrıntılarda benzerlik ve farklılıkları yakalama, çeşitli ölçütleri
kullanarak sıralama yapma, verilen bilgilerin kabul edilebilirliğini,
geçerliliğini belirleme, analiz etme, değerlendirme, anlamlandırma, çıkarımda
bulunma gibi alt becerileri içerir.
Bununla beraber birde “Bireyin ne yapacağına ve neye
inanacağına karar vermesi için çözümleyici, değerlendirmeye yönelik bilinçli
olarak yargılarda bulunması ve bu yargıları ifade etmesidir. Eleştirel düşünme
becerisinin temelinde sağlıklı, disiplinli, sistematik ve sorgulayıcı düşünme
vardır ve bireyin eleştirel düşünme becerilerini geliştirebilmesi için yeterli
düzeyde düşünce alt yapısına sahip olması gerekir. Bireyin düşünce gelişimi ya
da düşünmeyi öğrenmesi kendisi olmasına, kendi düşüncelerini oluşturmasına
dayanak oluşturur.”diye söylüyor Adnan KARADÜZ* hoca.
Genellikle bizler eleştirel düşünme olayına biraz uzak
kalırız. Genellikle sebebi bir çok konuda sağlıklı bir bilgiye sahip
olmamamızdan kaynaklanır.
Son zamanlarda tüm bildiği televizyonda duyduklarında yada
sosyal medyada okuduklarından ibaret olan insanlar karşımıza çıkmaktadır. Hemen
her konuda bilgisi varmış gibi davrananlarda işin cabası.
Bir alışverişte satıcı size sözde indirim yapınca hoşumuza
gidiyor ve daha ucuza aldığımızı düşünüyoruz. Hatta satıcı “Abi başkasına bu
fiyata satmadım, inanki senin için yoksa vermezdim.”gibi cümleler
duyuryorsunuz.
Biraz düşünelim aceba neden bana özel diye. Aslında size
özel falan olduğu yok. Tüm müşterilere aynı tavrı yapıyor ve herkesin
özel olmasını hissettiriyor. Sizlerinde hoşuna gidiyor.
Aslına bakarsanız bu işi en güzel telefon opertörleri
yapıyor. Size özel kampanya yada indirim şeklinde. Biraz düşününce insanların
bunu anlamaları zor değil aslında.
Yine televizyonlar bunu çok kullanırlar. Her kanal kendi
yandaşının düşündüğü gibi haber sunar. Ve daima karşı düşünce haksızdır.
Gazete köşe yazarlarına ise diyecek kelime yok. Ağzının
dolusu bu işi en iyi bildiğini söylemekle geçer ve “Böyle bir olay dünyanın
hiçbir yerinde yok.”diye yazar.
Sormak gerek tüm dünyayı gezip de gördün mü? Yada araştırdın
mı? Diye.
Sözün özü, hayatta karşılaştığımız olayları ve durumları eni
boyu düşünmez isek yanılmaya yada yanıltılmaya mahkum kalırız.
Eleştirel düşünme;düşünme eyeleminin sistematik olarak
yapılmasıdır. Ve bu beceri bilgi kirliliği yaşadığımız şu günlerde vaz
geçilmez hale gelmiştir.
Soner CİHANKER
*Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe
Eğitimi Bölümü, akaraduz@erciyes.edu.tr
KAYNAKÇA:
Turkish Studies International Periodical For the
Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 5/3 Summer
2010